Haftanın Kararı (10.12.2018)
Haber Tarihi: 11.12.2018
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2016/21361
Karar Numarası: 2018/4149
Karar Tarihi: 04.04.2018
SİTE ORTAK ALANINA AİT AYIPLI İMALATTAN KAYNAKLANAN ALACAK İSTEMİNDE DAVA EHLİYETİ - Site Yönetiminin Ortak Alana Ait Ayıplı İfa Nedeniyle Dava Açtığı - Ortak Alanlardaki Zararın Tazmini İçin Her Bir Bağımsız Bölüm Malikinin Kendisinin Dava Açması Gerektiği - Diğer Bağımsız Bölüm Maliklerinin, Kat Malikleri Kurulu Kararı İle de Olsa Yöneticiye Yetki Vermesi ve Yöneticinin Kat Malikleri Adına Dava Açması Hukuken Mümkün Olmadığı – Yöneticilerin veya Yönetim Kurulu Üyelerinin Hiçbir Şekilde Ortak Alanlara İlişkin Eksik ve Ayıplı İmalatlarla İlgili Dava Açma Ehliyetinin Olmadığı - Site Yönetiminin Aktif Dava Ehliyetinin Olmadığı
YÖNETİCİLERİN VEYA YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN HİÇBİR ŞEKİLDE ORTAK ALANLARA İLİŞKİN EKSİK VE AYIPLI İMALATLARLA İLGİLİ DAVA AÇMA EHLİYETİNİN OLMADIĞI – Ortak Alanlardaki Zararın Tazmini İçin Her Bir Bağımsız Bölüm Malikinin Kendisinin Dava Açması Gerektiği Diğer Bağımsız Bölüm Maliklerinin, Kat Malikleri Kurulu Kararı İle de Olsa Yöneticiye Yetki Vermesi ve Yöneticinin Kat Malikleri Adına Dava Açması Hukuken Mümkün Olmadığı – Site Yönetiminin Aktif Dava Ehliyetinin Olmadığı
Özeti: Davacı site yönetimi, davayı, sitenin bazı bloklarında meydana gelen eşanjör arızasından kaynaklı, ortak alana ait ayıplı ifa nedeniyle açmıştır. Oysa, ortak alanlardaki zararın tazmini için her bir bağımsız bölüm malikinin kendisinin dava açması gerekir. Diğer bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yöneticiye yetki vermesi ve yöneticinin kat malikleri adına dava açması hukuken mümkün değildir. Yöneticilerin veya yönetim kurulu üyelerinin hiçbir şekilde ortak alanlara ilişkin eksik ve ayıplı imalatlarla ilgili dava açma ehliyetinin olmadığının kabulü gerekmektedir. Hal böyle iken, somut olayda davacı site yönetiminin aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı... Gayr. İnş. Tic. A.Ş vekili avukat ... ile davacı Regnum .... Yönetimi vekili avukat .... 'ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı site yönetimi, sitenin iskana açılmasından sonra sitenin 1. ve 6. bloğunda eşanjör arızalarının meydana geldiğini, şaft kapaklarının inşaat yapılırken dar ve uygun olmayan yere monte edilmesi sebebiyle eşanjör arızalarının giderilemediğini, arızaların ayıplı imalattan kaynaklandığını ileri sürerek, ayıpların giderilmesi bedeli olarak 48.600,00TL’nin davalı yüklenici firmadan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, dava konusu sitenin ortak alanlarındaki ayıpların tamiri karşılığı olmak üzere 48.600,00TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı site yönetimi, davayı, sitenin 1. ve 6. bloklarında meydana gelen eşanjör arızasından kaynaklı, ortak alana ait ayıplı ifa nedeniyle açmıştır. Oysa, ortak alanlardaki zararın tazmini için her bir bağımsız bölüm malikinin kendisinin dava açması gerekir. Diğer bağımsız bölüm maliklerinin, kat malikleri kurulu kararı ile de olsa yöneticiye yetki vermesi ve yöneticinin kat malikleri adına dava açması hukuken mümkün değildir. Dairemizin evvelki uygulamalarında her ne kadar, yöneticiler ancak varsa kendi bağımsız bölümleri için kendi paylarına yönelik olarak dava açabilir ve açılan davaya bu şekilde devam edilebilir, denilmekte idiyse de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.12.2015 tarihli, 2014/18-165 Esas, 2015/2925 Karar sayılı ilamında “Hukuk Genel Kurulu görüşmeleri sırasında bir kısım üyelerce, yönetici veya yönetim kurulu üyelerinin bir kısmının aynı zamanda kat maliki olması halinde, açılan davaya kat maliki olan yönetim kurulu üyesinin payı oranında devam edilerek hüküm kurulması gerektiğine ilişkin değişik gerekçe ile yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği görüş olarak belirtilmiş ise de, somut olaydaki davanın yönetim kurulu adına verilen vekaletname kapsamında açıldığı, kat maliki olan yönetim kurulu üyesinin kendi adına vekaletname vermediği, temliki tasarrufa ilişkin olarak yukarıda belirtilen 45. madde uyarınca kat malikleri kurulunun oybirliği ile karar alması gerektiği gerekçeleriyle kurul çoğunluğu tarafından azınlık görüşü benimsenmemiştir.” denildiğinden, bundan sonra yöneticilerin veya yönetim kurulu üyelerinin hiçbir şekilde ortak alanlara ilişkin eksik ve ayıplı imalatlarla ilgili dava açma ehliyetinin olmadığının kabulü gerekmektedir. Hal böyle iken, somut olayda davacı site yönetiminin aktif dava ehliyetinin olmadığı düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
www.legalbank.net